Bilim ve TeknolojiÇiçek-Ağaçİlginç olaylar

Çözülemeyen sır: Bitkilerdeki biyolojik saat

Hamdi Genç / Hobitat.com …
Gelincik çiçekleri, polenlerini polen taşıyıcı böceklerin en fazla olduğu saatlerde yayarlar. Gelincikler gibi diğer bütün bitki türleri de bu şekilde kusursuz  zamanlama ile faaliyetlerde bulunurlar. Bilim adamları çiçeklerdeki bu kusursuz zamanlamayı biyolojik saat olarak nitelendirmektedir. Çözülemeyen sır: Bitkilerdeki biyolojik saat her ne şart altında olursa olsun tıkır tıkır işlemektedir.

Peki, bu saat çiçeklerin neresinde?

Bitkiler, kendileri için hayati önem taşıyan faaliyetlerini güneş ışığındaki değişimlere bağlı olarak gerçekleştirirler. Mesela birçok bitki sadece yılın belli zamanlarında çiçek verir. Bitkilerin zaman ayarlamasını yapan biyolojik saatleri, güneş ışığının yapraklarına düşme süresini hesaplar. Bitki en uygun zamanda çiçek açar. Yapılan araştırmalar sonucunda, soya fasulyesinin ne zaman ekilirse ekilsin daima yılın belli zamanlarında çiçek açtığı tespit edilmiştir.

cicek_yakin

Gelincik çiçekleri de polenlerini yayma zamanlarını, polen taşıyıcılarının en yoğun olarak dolaştıkları günlere ve saatlere denk getirirler. Bu çiçekler Temmuz ile Ağustos aylarında sabah saat 05.30 ile 10.00 saatleri arasında polenlerini yayarlar. Bu saat aralığı arıların ve diğer böceklerin de beslenmek için dışarıya çıktıkları saatlerdir. Böylece bitkilerin polenleri en verimli olarak dağıtılmış olur.

Acaba bitkiler neye göre zaman ayarı yaparlar ve hangi organlarıyla hareketlerini düzenlerler? Böyle mükemmel bir zamanlama yapabilmesi için bitki kendi özellikleri dışında bir de diğer canlıların özelliklerinin en ince ayrıntısına kadar bilincinde olmalıdır. Bitkilerin, kendilerini dölleyecek olan canlıların yuvalarından çıkacakları zamanı, kat edecekleri yolun süresini ve beslenme saatlerini tam olarak bilecek kadar karmaşık bir yapıya sahip olduğu görülmektedir. Bu durumda akla şu soru gelecektir: Bütün bu “bilgilere” sahip olan ve gerekli “hesaplamaları” yapan “diğer bir canlının özelliklerini analiz eden” ve bir bilgisayar merkezini andıran bu saat, bitkinin neresindedir?

Tarihte eskiden kullanılan güneş saati

 

Bitkilerin zamana bağlı hareketlerinin ilk kez anlaşılması 1920’lere dayanmaktadır. Bu yıllarda Almanya’da iki   bilim adamı Erwin Buenning ve Kurt Stern fasulye bitkisindeki yaprak   hareketlerini incelemeleri sonucunda gördüler ki, bitkiler   gün boyunca yapraklarını güneşe doğru uzatıyorlar, geceleri de tam   dikey olarak yapraklarını büzüp uyku pozisyonuna geçiyorlar.

Bitkilerdeki biyolojik saat karanlıkta bile işliyor!

Bahsettiğimiz bilim adamlarından yaklaşık iki yüzyıl önce de Fransız Astronom Jacques d’Ortour de Marian da bitkilerin böyle düzenli bir uyku ritmine   sahip olduklarını gözlemlemişti. Karanlık bir ortamda ısı ve nem ayarlaması yeniden düzenlenerek tekrarlanan deneylerde bu durumun değişmemesi, bitkilerin bünyesinde zaman ölçen bir sistemlerinin olduğunu göstermişti.

Bitkilerin çiçeklenmesi kendiliğinden gerçekleşen, sıradan bir olay değildir. Çünkü bitkiler polenlerini her zaman yaymazlar. Mesela, Gelincik çiçekleri polenlerini özellikle polen taşıyıcı böceklerin en fazla olduğu saatlerde yayarlar. Diğer bitkilerdeki çiçeklenme de yılın belli zamanlarında gerçekleşir. İlginç olanı da, bu zaman dilimi çiçeklenme için en uygun olan zaman aralığıdır. Bilim adamları çiçeklerdeki bu inanılmaz zamanlamayı bitkilerdeki biyolojik saat olarak nitelendiriyorlar.

Bitkiler gerekli faaliyetleri için en uygun zamanları seçerler. Bunu da  güneş ışığındaki değişimlere bağlı olarak yaparlar. İçlerindeki saat güneş ışığına göre kurulduğu için ritmik hareketlerini 24 saat içinde tamamlarlar. Bitkilerin ritmik bazı davranışlarının haftalarca sürdüğü de biliniyor.

Yapılan ritmik hareketler ne kadar sürerse sürsün değişmeyen bir nokta  vardır. Bu hareketler her seferinde bitkinin yaşaması ve neslinin devamı   için, her zaman en uygun zamanlama ile gerçekleşir. Ve bu faaliyetlerin   başarıyla tamamlanabilmesi için birçok karmaşık işlemin kusursuz bir  şekilde meydana gelmesi gerekir.

Mesela birçok bitkide çiçeklenme yılın belli bir zamanında olur. Çünkü  bu zamanlar bitkinin çiçeklenmesi için en uygun zamanlardır. Bitkilerin    bu zaman ayarlamalarını yapan biyolojik saatleri, güneş ışığının yapraklara düşme   süresini de hesaplar. Her bitkinin biyolojik saati bu süreyi bitkinin   kendi yapısal özelliğine göre hesaplar.

Yapılan hesap ne olursa olsun   çiçeklenme her zaman en uygun olan zamanda gerçekleşir. Bu şekilde bir zaman ayarlaması   yapan soya fasulyesi üzerinde yapılan araştırmalar sonucu, bu   bitkilerin ne zaman ekilirse ekilsinler her zaman yılın aynı   zaman diliminde çiçek açtıkları görülmüştür.

Bitkilerin bu gibi organizasyonları yapacak bir beyinleri olmamasına karşın  bitkinin, adeta akıl sahibi bir insan gibi tespit yaparak, karar verip  uygulaması, yaratılıştan üstün özelikler taşıdığını göstermektedir.

Bilim adamları, bitkiler dışındaki canlılardaki biyolojik saatin, genel  olarak hipofiz bezinin etkisiyle oluştuğunu düşünmektedirler. Fakat bitkilerdeki bu mükemmel zaman ölçme sisteminin nerede bulunduğu bilim dünyası için hala tam olarak çözülememiş bir sırdır.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir