Dünya dönüyorGündemHaber-YorumSiyasalSosyal-Toplumsal

Soykırımcı katil İsrail’in Gazze’ye saldırılarında can kaybı son bir günde 142 artarak 57 bini aştı!

Soykırımcı katil İsrail’in Gazze’ye saldırılarında can kaybı son bir günde 142 artarak 57 bini aştı!

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 142 artarak 57 bin 12’ye yükseldi.

Gazze/İstanbul/Ramallah

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.

Son 24 saatte Gazze’deki hastanelere 142 ölü ve 487 yaralının getirildiği kaydedildi.

İsrail ordusunun Gazze’de 19 Ocak’ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart’tan bu yana düzenlediği saldırılarda 6 bin 454 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 22 bin 551 kişinin de yaralandığı belirtildi.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 57 bin 12’ye, yaralıların sayısının da 134 bin 592’ye yükseldiği bildirildi.

Açıklamada, İsrail saldırılarında kaybolanların durumunu takip eden komisyonun 223 kişinin daha hayatını kaybettiğini doğruladığı, bu kişilerin de sayı ve bilgilerinin eklendiği belirtildi.

Gazze Şeridi’nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.

Gazze’de 27 Mayıs’tan bu yana İsrail-ABD güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu ölenlerin sayısı 640’a, yaralıların sayısı da 4 bin 488’e çıktı.

İsrail’in Gazze’ye düzenlediği son saldırılarda 82 Filistinli hayatını kaybetti

Gazze’ye insani yardım girişini kısıtlayıp, yayınladığı sürgün emirleriyle insani felakete sebep olan İsrail ordusunun hedefinde yine insani yardım bekleyen siviller ve yerinden edilen Filistinliler vardı.

Sağlık kaynakları ve görgü tanıklarının AA muhabirine aktardığına göre, İsrail ordusu, günün erken saatlerinden itibaren Gazze’nin kuzeyinden güneyine kadar birçok bölgeyi hedef aldı.

Yardım kuyruklarında bekleyen siviller, çadır kamplarda barınan yerinden edilmiş kişiler, sivil yerleşim alanları ve bir bakanlık binası saldırıların odak noktası oldu.

En ağır saldırılardan biri, Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kent merkezinde insani yardım kamyonlarını bekleyen kalabalığa yönelik gerçekleştirildi. Bu saldırıda en az 10 kişi yaşamını yitirdi, onlarca kişi yaralandı.

Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinin batısındaki El-Mevasi bölgesinde bir eve düzenlenen hava saldırısında 2 Filistinli hayatını kaybederken, yerinden edilmiş sivillerin kaldığı üç çadıra düzenlenen saldırılarda toplam 12 kişi yaşamını yitirdi.

 

Kent merkezindeki iki sivil toplantının bombalanması sonucu 4 kişi daha öldü. Refah kentinin batı kesiminde ise yardım bekleyen bir kalabalığın hedef alınması sonucu 5 Filistinli yaşamını yitirdi.

Gazze Şeridi’nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’nda bir sığınma okulunun yakınında sivillerin toplandığı alana düzenlenen saldırıda 8 kişi hayatını kaybetti.

Deyr el-Belah kentinde yine sivillerin bulunduğu bölgeye yapılan saldırıda 5 kişi yaşamını yitirdi. Gazze Vadisi’nin güneyindeki Salahaddin Caddesi ve Netzarim Kavşağı yakınlarında yardım bekleyen sivillere açılan ateş sonucu ise 10 kişi öldü, 50’den fazla kişi yaralandı.

Gazze kentinde düzenlenen hava saldırılarında 5 kişi öldü. Şehrin kuzeybatısındaki Şeyh Rıdvan Mahallesi’nde yer alan bir çadır hedef alındı, 3 kişi yaşamını yitirdi.

Zeytun semtinde bulunan Vakıflar ve Din İşleri Bakanlığı binasına yönelik saldırıda ise 11 Filistinli hayatını kaybetti.

Kent merkezindeki En-Nafak Caddesi’nde sivillerin bulunduğu alana düzenlenen saldırı da 3 kişinin ölümüne neden oldu.

Daha önce El-Meşhara bölgesindeki bir apartmana yönelik saldırıda 8 kişi yaralanmıştı. Tuffah ve Zeytun mahalleleri ise gece boyunca yoğun hava ve topçu bombardımanına maruz kaldı.

Cibaliya bölgesine düzenlenen saldırıda bir ev hedef alındı ve 4 kişi hayatını kaybetti.

İsrail ordusunun Gazze’de evini bombaladığı Endonezya Hastanesi Müdürü hayatını kaybetti

Gazze’deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun Endonezya Hastanesi Müdürü Mervan Sultan’ın Gazze kentindeki evini hedef aldığı belirtildi.

İsrail ordusunun evini hedef aldığı Mervan Sultan’ın ailesinden birkaç kişiyle birlikte hayatını kaybettiği aktarıldı.

İsrail’in Gazze’de sivil altyapıyı, açlıkla mücadele eden ve yerinden edilen Filistinlilerin yanı sıra sağlık personelini de kasıtlı olarak hedef aldığı ifade edildi.

Açıklamada, Gazze’de çok sayıda hastaneyi hedef alan İsrail ordusunun sağlık personelini hedef alan saldırısı kınandı.

Hamas: Endonezya Hastanesi Müdürü ve ailesine yönelik saldırı savaş suçudur

Hamas tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Terörist işgal (İsrail) ordusunun Endonezya Hastanesi Müdürü Dr. Mervan Sultan’ın evine düzenlediği ve eşi ile beş çocuğunun şehit olmasına yol açan bu korkunç saldırı, Gazze Şeridi’nde Filistin halkına karşı sürdürülen vahşi soykırım planının bir parçası olan bir savaş suçudur.” ifadeleri yer aldı.

Açıklamada, İsrail’in sağlık sistemini doğrudan hedef aldığı, doktorları ve sağlık çalışanlarını modern çağda eşi benzeri görülmemiş yöntemlerle öldürmeye devam ettiği vurgulandı.

İsrail’in işlediği ihlallerin sonlandırılması ve sorumluların uluslararası mahkemelerde yargılanması gerektiği belirtilen açıklamada, “Bu vahşi suç, değer ve ahlaktan yoksun faşist rejimi (İsrail) ve ordusunu durdurmak için harekete geçmenin acilliyetini bir kez daha gözler önüne seriyor.” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, “Tıbbi ve insani yardım personeline yönelik işlenen her saldırı, bu kişilerin doğrudan ve kasıtlı şekilde hedef alındığını, bunun önceden planlanmış bir yöntem olduğunu göstermektedir.” ifadelerine yer verildi.

Gazze’deki Şifa Hastanesinin diyaliz merkezi yeniden çalışmaya başladı

Gazze’deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Gazze kentindeki Şifa Hastanesi için uluslararası ve BM kurumlarına yapılan yardım çağrılarının ardından hastaneye 3 bin litre yakıt sağlandığı ifade edildi.

Hastanede dün yakıt yetersizliği nedeniyle durdurulan diyaliz merkezindeki çalışmaların yeniden başladığı kaydedildi.

Yapılan yakıt desteğinin yaşanan krizi iki gün ertelediği belirtildi.

Bakanlık açıklamasında, tüm ilgili uluslararası ve insani kuruluşlara Gazze’deki hastanelere yakıt temininin kesintisiz sürdürülmesi ve hasta ve yaralıların hayatlarının kurtarılması çağrısı yapıldı.

İsrail hapishanesinde işkenceye maruz kalan Filistinli genç kısmi felç geçirdi

Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan yazılı açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria’nın Eriha bölgesi sakinlerinden 19 yaşındaki Muhammed Nesim Ebu el-İzz isimli gencin şubat ayından beri İsrail hapishanelerinde tutulduğu belirtildi.

İdari tutuklu olarak Necef bölgesindeki bir hapishanede çeşitli darp ve işkencelere maruz kaldığı belirtilen Ebu İzz’in, İsrail hapishanesinde gördüğü işkenceler sonucu kısmi felç geçirdiği ifade edildi.

Ebu İzz’in bir süredir devam eden işkenceler nedeniyle sağlık problemleri yaşadığı aktarılan açıklamada, Filistinli gencin ihtiyaçlarını karşılamayacak şekilde sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine hastaneye kaldırıldığı kaydedildi.

Filistinli gencin Birüssebi kentindeki Soroka Hastanesi’nde belinden ameliyat olduktan sonra Ramle Hapishanesi polikliniğine kaldırıldığı bilgisinin paylaşıldığı açıklamada, 19 yaşındaki Ebu İzz’in hala vücudunun alt kısmında hareket kısıtlığı yaşadığı aktarıldı.

Ebu İzz’in tutuklanmadan önce sağlıklı olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Ebu İzz, işgalcinin hapishanelerinde sistematik işkencelere maruz kalan Filistinli kurbanlara bir yenisi olarak eklendi.” denildi.

İsrail hapishanelerinde 10 bin 400 Filistinli var

Öte yandan, Esirler Medya Ofisinden yapılan açıklamada, İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinlilerin durumuna ilişkin bilgi verildi.

Açıklamaya göre, İsrail’in 26’dan fazla cezaevi ve gözaltı merkezlerinde 10 bin 400’den fazla Filistinli tutuluyor ve bunların 47’si kadın. İsrail’in hapsettiği Filistinli kadınlardan 2’si Gazze Şeridi’nden ve biri 66 yaşında.

Filistinli kadın tutuklular arasında 15 anne, 2 kız çocuğu, 10 yargılama veya suçlama olmadan alıkonulan idari tutuklu, 2 hamile kadın, ölümle mücadele eden 2 kanser hastası ve İsrail’in 7 Ekim 2023’ten önce alıkoyup esir takaslarıyla bırakılmasına müsaade etmediği, Filistin direnişinin sembollerinden Şatilla Ebu Ayyade ve Aya el-Hatib de bulunuyor.

İsrail hapishanelerinde tutulanlardan 440’ı çocuk yaşta. Bu çocuklardan 100’ü suçlanma veya yargılama olmadan idari tutuklu olarak hapishanede tutuluyor.

Filistinliler, İsrail hapishanelerinde alıkonulan hastaların durumuna işaret ederek cezaevlerinin “ölüm hastanelerine dönüştüğünü” belirtiyor.

İsrail cezaevlerinde “yavaş yavaş ölen” 2 bin 500 hasta bulunuyor ve bunların 260’ı hayati tehlikesi bulunan hastalıklarla mücadele ediyor.

Hasta Filistinli tutuklular arasında 27’si tedavi alamayan kanser hastası, 22’si fiziksel ve zihinsel engelden muzdarip, ayrıca tekerlekli sandalyede yaşamını sürdürmek zorunda kalan 3 kişi yer alıyor.

İsrail cezaevlerindeki Filistinlilerden 248’i 20 yıldır; 35’i de yaklaşık 30 yıldır demir parmaklıklar ardında tutuluyor.

Ayrıca İsrail hapishanelerinde 55 gazeteci tutuluyor.

İsrail, Gazze’den alıkoyduğu Filistinlileri “yasa dışı savaşçı” olarak sınıflandırıyor

İsrail, Gazze Şeridi’nden alıkoyduğu binlerce kişiyi “yasa dışı savaşçı” şeklinde sınıflandırarak bu kişileri süresiz gözaltında tutabiliyor ve en temel haklarından dahi mahrum bırakıyor.

İsrail hapishanelerinde bu “yasa dışı savaşçı” olarak sınıflandırılan ve Gazze Şeridi’nden alıkonulan 2 bin 214 Filistinli bulunuyor. İsrail ordusunun kamplarında tutulan Gazzeliler ise bu sayının içinde yer almıyor.

Bazı serbest kalan Gazzeliler, kötü şartlar ve işkenceye maruz kaldıklarını belirtiyor.

Filistin Esirler Cemiyeti, Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti ile Zamir Esirleri Koruma Kurumu’ndan Ağustos 2024’te yapılan açıklamada, “İsrail yargısı, binlerce Gazzeli esirin zorla kaybedilmesi ve işkence suçlarının pekiştirilmesine katkıda bulunmuştur. Zorla kaybetme suçu İsrail Meclisi’nin 2002’de çıkardığı ‘yasa dışı savaşçı yasasına’ dayanılarak uygulanmaktadır ve özü itibarıyla yargısal prosedürün bütünlüğünün açık ve net ihlalidir.” ifadeleri kullanılmıştı.

İsrail hapishanelerinde kaybolan Gazzeli kadınların ne sayısı ne de ismi belli

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’te başlattığı şiddetli saldırıların ardından gözaltına aldığı binlerce Filistinli kadından İsrail hapishanelerinde kaybolanların akıbeti belli değil.

Gazze’de alıkonulan yaklaşık 12 bin Filistinliden 3 bininin hayatta olduğu tahmin ediliyor.

İsrail hapishanelerinde 1967’den bu yana 310 tutuklu hayatını kaybetti, bunların 73’ü, 7 Ekim 2023’ten sonra cezaevinde can verdi.

Bu kişilerin 115’inin işkence, 109’unun tıbbi ihmal, 79’u İsrail güvenlik güçleri tarafından kasten öldürüldü, 7’si ise hücrelerinde İsrail güçlerinin ateş açması sonucu yaralandı.

İsrail makamları, hapishanede ölen 80 Filistinlinin cenazesini teslim etmeyi reddediyor.

Filistin Esirler Cemiyeti: İsrail, Gazze’deki soykırımın başlangıcından bu yana 55 gazeteciyi gözaltına aldı

Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan açıklamada, “İsrail güçlerinin gazetecileri hedef alma politikasını tırmandırmaya devam ettiği, Gazze Şeridi’ndeki soykırımın başından bu yana 55 Filistinli gazeteciyi gözaltına aldığı, bunlardan 49’unun halen tutuklu bulunduğu” belirtildi.

İsrail’in gazetecileri hedef alma politikasını idari tutuklamalar yoluyla da tırmandırdığı kaydedilen açıklamada, “Suçlama yöneltilmeden uygulanan idari tutuklama kapsamında İsrail hapishanelerinde tutulan gazeteci sayısı 22’ye yükseldi. Bu gazetecilerin sonuncusu, hakkında 6 ay süreyle idari tutuklama kararı verilen Ahmed el-Hatib oldu.” ifadelerine yer verildi.

İsrail hapishanelerindeki idari tutuklu sayısında tarihte eşi benzeri görülmemiş bir tırmanış gerçekleştiği vurgulanan açıklamada, haziran ayı başından itibaren İsrail hapishanelerinde tutulan idari tutuklu sayısının 3 bin 562’ye ulaştığı aktarıldı.

Filistinli Esirler Cemiyetinin verilerine göre, Gazze’deki soykırımın başlamasından bu yana gazetecilere yönelik en az 192 tutuklama ve alıkoyma vakası kaydedildi.

İsrail ordusu işgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentinde bir evi yıktı

Ramallah kentindeki Nalin beldesinin Belediye Başkanı Yusuf el-Havaca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail’e bağlı askeri birliğin beldeye baskın düzenlediğini aktardı.

Baskında Halil el-Azzazme’ye ait 2 katlı ve birkaç yıl önce inşa edilen bir evin yıkıldığını paylaşan Havaca, “ruhsatsız olduğu” gerekçesiyle yıkılan evin Filistin ile İsrail arasında imzalanan Oslo Anlaşması uyarınca C bölgesi olarak sınıflandırılan alanda özel mülkiyete ait bir arazi üzerine inşa edildiğini ifade etti.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023’ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.

Bu sürede en az 988 Filistinli hayatını kaybetti, yaklaşık 7 bin kişi yaralandı, 17 bin 500’den fazla kişi gözaltına alındı.

Gazze’de varılan ateşkesin 19 Ocak’ta yürürlüğe girmesinin ardından İsrail ordusu, 21 Ocak Salı günü işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde yer alan Cenin kenti ve mülteci kampına “Demir Duvar” adını verdiği bir saldırı başlattı.

Saldırılar birkaç gün içinde Tulkerim ve Tubas ile buralardaki mülteci kamplarını kapsayacak şekilde genişletildi.

BM: İsrail, Gazze’de 80 bin kişi için yeni bir “zorla yer değiştirme” emri yayımladı

BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında bilgi verdi.

İsrailli yetkililerin, Gazze Şeridi’ndeki Han Yunus’ta, 80 bin kişinin yaşadığı bölgede yeni bir “yer değiştirme” emri yayımladığını söyleyen Dujarric, “Gazze topraklarının yaklaşık yüzde 85’i şu anda yer değiştirme emirleri altında veya askeri bölgeler içerisinde yer alıyor ve bu durum insanların temel insani desteğe erişimini ve yardım görevlilerinin ihtiyaç sahiplerine ulaşma yeteneğini ciddi şekilde engelliyor.” dedi.

Dujarric, mart ayında ateşkesin bozulmasından bu yana Gazze’de yaklaşık 714 bin Filistinlinin bir ya da birden fazla kez zorla yerinden edildiği bilgisini paylaştı.

Zorla yerinden etmeler nedeniyle Gazze’deki barınakların çoğunun aşırı kalabalık ve kötü hijyen koşullarıyla karşı karşıya kaldığına vurgu yapan Dujarric, mevcut şartların halk sağlığı için ciddi risk oluşturduğunun altını çizdi.

Dujarric, yüz binlerce yeni yerinden edilmiş insana rağmen dört aydır Gazze’ye hiçbir barınak yardımının girmesine izin verilmediğini de hatırlatarak, BM ortaklarının yaptığı anketlerde yerinden edilmiş kişilerin yüzde 97’sinin açık alanlarda uyuduğunu söylediğini aktardı.

Gazze’de BM personeli ve ortaklarının sağlık, su, sanitasyon ve hijyen konularında çalışmaya devam ettiğini kaydeden Dujarric, ayrıca Gazze genelinde temiz suya erişim sorunu nedeniyle sağlık konsültasyonu alan hastalar arasında akut sulu ishal oranlarının yüzde 39’a ulaştığı bilgisini verdi.

Ürdün, Gazze Şeridi’nden 23 hasta çocuğu daha tahliye etti

Ürdün resmi haber ajansı Petra’nın haberine göre, Ürdün Silahlı Kuvvetleri tarafından tahliye edilen 23 hasta çocuğa 46 aile üyesi eşlik etti.

Tahliye edilen çocuklardan 19’u, 39 refakatçisiyle birlikte Ürdün’deki özel hastanelerde tedavi görecek.

Diğer 4 çocuk ise, 7 yakınıyla birlikte tedavi için Türkiye’ye sevk edilecek.

Haberde, hastaların ve refakatçilerinin Ürdün Sağlık Bakanlığı ile Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) koordinasyonunda karşılandığı, tahliye sürecinin en yüksek tıbbi bakım standartlarına uygun şekilde yürütüldüğü belirtildi.

Ürdün’ün Gazze’den daha fazla hasta çocuğu tahliye edip tedaviye erişimlerini hızlandırmak istediğini ancak bu sürecin önünde lojistik ve teknik sorunlar başta olmak üzere, DSÖ’nün imkanlarıyla ilgili bazı engellerin bulunduğu ifade edildi.

Haberde, tıbbi tahliye operasyonlarının, mart ayında kraliyet direktifleri doğrultusunda başladığı ve Ürdün’ün Gazze halkına destek konusundaki kararlılığını yansıttığı vurgulandı.

Ürdün’ün El-Memleke televizyonunun haberine göre ise, hastalar, Kral Hüseyin Köprüsü (Ürdün ile işgal altındaki Batı Şeria arasında, İsrail kontrolündeki geçiş noktası) üzerinden Ürdün’e nakledildi.

Bu son tahliyeyle birlikte, mart ayında başlayan girişim kapsamında Ürdün’e getirilen hasta çocuk sayısı 77’ye, refakatçi sayısı ise 169’a ulaştı.

Mayıs 2024’te İsrail ordusunun Refah Sınır Kapısı’nı kapatıp kullanılamaz hale getirmesinden bu yana, tahliyeler yalnızca nadir durumlarda ve istisnai izinlerle gerçekleştirilebiliyor.

Tahliyeler, genellikle Gazze Şeridi’nin güneyindeki Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı üzerinden ve DSÖ ile İsrail arasındaki doğrudan koordinasyonla yapılıyor.

Gazze’deki Vakıflar Bakanlığı: Mezarlıklar doldu, cenazeler hastanelerde ve bahçelerde bekliyor

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “Sivillerin sistematik şekilde hedef alınması ve devam eden soykırım, Gazze Şeridi’nin birçok bölgesinde mezarlıkların tükenme noktasına gelmesine neden oldu.” ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, İsrail ordusunun Ekim 2023’ten bu yana 40’tan fazla mezarlığı tamamen ya da kısmen tahrip ettiği vurgulandı.

Bakanlık, İsrail’in Filistinlilerin mezarlıklara erişimini engellemesinin, gömü alanlarının daralmasına ve mevcut mezarlıkların hızla tükenmesine yol açtığını belirterek, bu durumun özellikle yerinden edilmiş sivillerin barındığı bölgelerde cenazelerin defni konusunda ciddi krizlere yol açtığı vurgulandı.

Açıklamada ayrıca, İsrail’in “kefen, inşaat malzemesi ve mezar hazırlığında kullanılan diğer temel malzemelerin girişine izin vermeyerek, şehitlerin İslami kurallara uygun şekilde defnedilmesini de fiilen engellediği” ifade edildi.

Tahliye emirleri nedeniyle birçok mezarlık alanının barınaklara dönüştüğü, cenazelerin hastanelerde, okul bahçelerinde ve evlerin önlerinde biriktiği belirtildi. Bu geçici çözümler, bölgede yaşanan insani felaketin boyutunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Gazze’de giderek derinleşen defin krizi, bir mezar hazırlamanın maliyetini 700 ila 1000 şekele (yaklaşık 200-300 dolar) çıkarmış durumda bulunuyor.

Bu gelişmeler üzerine Bakanlık, yerel ve uluslararası yardım kuruluşları ile bireylere çağrı yaparak, “şehit ailelerine yardım sağlanması, ücretsiz mezarların inşa edilmesi, kefen, yapı malzemeleri ile defin ekipmanlarının temin edilmesi” için acil müdahale talep etti.

Sosyal medyada her gün paylaşılan görüntülerde, hastane avlularında yan yana yatan cenazeler, Filistinlilerin acil mezar ihtiyacını gözler önüne seriyor. Bazı ailelerin, mezar yetersizliği nedeniyle eski mezarları açarak yeni cenazeleri aynı mezarlara gömmek zorunda kaldığı bildiriliyor.

İsrail, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de öldürme, aç bırakma, zorla yerinden etme ve kent altyapısını hedef alan savaş sürdürüyor. Uluslararası Adalet Divanının saldırıların durdurulması yönündeki kararlarına rağmen Tel Aviv yönetimi bu çağrıları görmezden geliyor.

ABD desteğiyle sürdürülen bu süreçte, çoğunluğu kadın ve çocuk yaklaşık 191 bin Filistinli hayatını kaybetti veya yaralandı, 11 binden fazla kişi kayboldu. Yüz binlerce kişi yerinden edilirken, yaşanan kıtlık nedeniyle çok sayıda kişi, özellikle çocuklar hayatını kaybetti.

 

Kaynak : AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir