Susmak katliama ortak olmaktır: İslam İşbirliği Teşkilatı harekete geçmeli!
Susmak katliama ortak olmaktır: İslam İşbirliği Teşkilatı harekete geçmeli! harekete geçmesi için Gazze’de daha kaç çocuk ölmeli?
Ana gayesi “Filistin mücadelesini desteklemek” olan 57 üyeli İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Gazze’yi unuttu. İsrail’in Filistinlilere karşı yürüttüğü soykırım devam ederken Siyonizme ve onun destekçilerinin yürüttüğü katliamlara karşı cılız kalan İİT’nin bu tavrı büyük tepki çekiyor. Gazze’de çocuklar açlıktan ölürken, on binlerce sivil katledilirken İslam coğrafyasına ve cılız kalan İİT’ye İsrail’e karşı çeşitli yaptırımları devreye alması konusunda çağrıda bulunuldu.
Filistin halkı, İsrail’in sistematik saldırıları ve insanlık dışı kuşatması altında yaşam mücadelesi verirken, dünya sessizliğe gömülmüş durumda.
Yenişafak’ın haberine göre, On binlerce sivilin katledildiği Gazze’de çocuklar açlıktan ölüyor, anneler evlatlarını enkaz altından çıkarıyor. Her geçen gün artan vahşete karşı İslam dünyasından hâlâ etkili bir adım atılmadı.

Gazze için kurulan İİT, Gazze’yi unuttu
1969’da Mescid-i Aksa’nın kundaklanması üzerine kurulan ve ana gayesi “Filistin mücadelesini desteklemek” olan 57 üyeli İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Gazze’yi unuttu.
İİT, kuruluş amacına aykırı biçimde pasif ve tepkisiz kalmaya devam ediyor.
Oysa bu teşkilat, Kudüs’teki Mescid-i Aksa saldırılarının ardından, İslam coğrafyasının ortak sesi olmak üzere kurulmuştu.
Bugün ise masumların çığlıkları karşısında yalnızca kınama mesajları yayınlayan bir yapıya dönüştü.
Gazze’de çocuklar açlıktan ölürken, on binlerce sivil katledilirken İslam coğrafyasına ve cılız kalan İİT’ye İsrail’e karşı çeşitli yaptırımları devreye alması konusunda çağrıda bulunuldu.
“Artık söz değil, yaptırım zamanı!” düşüncesiyle hareketle, İsrail’e giden tüm limanların derhal kapatılması; İsrail’e yük taşıyan hiçbir geminin İslam ülkelerinin limanlarına alınmaması; hava sahalarının İsrail uçaklarına kapatılması ve boykotların devam ettirilerek İsrail’e ticaretin tamamen durdurulması yönünde yaptırım çağrıları yapıldı.
Yalnızca kınama akan kanı durdurmuyor
İsrail’in saldırıları altında yaşam mücadelesi veren Filistinli çocuklar, savaş suçlarının tam ortasında hayatlarını kaybediyor. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın sessizliği ise bu suçlara ortaklık anlamına geliyor. Yalnızca kınama mesajlarıyla yetinilmesi, akan kanı durdurmaya yetmiyor.

İsrail, Gazze’de açlığı “silah” olarak kullanıyor
İsrail ordusunun 7 Ekim’den beri Gazze’de 29 aşevi ile 37 yardım dağıtım merkezini bombaladığı kaydedildi.
Ayrıca İsrail’in sınır kapılarını kapalı tutarak 37 bin 400 yardım ve yakıt tırının Gazze’ye girişini engellediği vurgulandı.
İsrail ordusunun 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nde 12 binden fazla katliam gerçekleştirdiği, bu saldırılarda öldürülen ve cenazeleri hastanelere ulaştırılanların sayısının 52 bin 760, yaralı sayısının da 119 bin 264 olduğu, ancak 10 binden fazla kişinin ise enkaz altında kaldığı veya kaybolduğu belirtildi.
İsrail’in Gazze’de tüm fertlerini öldürerek yok ettiği 2 bin 200 ailenin nüfustan silindiği, söz konusu ailelerin toplamda 6 bin 350 kişiden oluştuğu aktarıldı.
Gazze’de 5 bin 120 ailenin ise yalnızca bir ferdinin hayatta kaldığı ifade edildi.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda öldürdüğü 18 binden fazla çocuktan 16 bin 270’inin naaşının hastanelere ulaştırılabildiği aktarıldı.
Ayrıca Gazze’de 311’i İsrail’in 7 Ekim’de başlayan soykırımı sırasında doğup yaşamını yitirenler olmak üzere bir yaş altı 908 bebeğin hayatını kaybettiği aktarıldı.
Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında can veren 12 bin 400 kadından 8 bin 700’ünün cenazesinin hastanelere ulaştırıldığı ifade edildi.
İsrail’in yardım girişini engelleyerek insani felakete neden olduğu Gazze’de 50’den fazlası çocuk olmak üzere 57 kişinin açlıktan, 14’ü çocuk 17 kişinin de soğuktan can verdiği belirtildi.

Gazze’de İsrail saldırılarında öldürülenlerin yüzde 60’tan fazlasının kadın ve çocuklardan oluştuğuna dikkat çekildi.
Gazze’deki saldırılarda 14 bin 500 kadının ise eşini kaybettiği ifade edildi.
Gazze’de 1411 sağlık çalışanı öldürüldü
İsrail ordusunun 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 100 bin tondan fazla patlayıcı kullandığı, sağlık sektörünü de hedef alan bu saldırılarda 1411 sağlık çalışanı ile 113 sivil savunma görevlisinin öldürüldüğü kaydedildi.
Gazze’deki 214 gazetecinin öldürüldüğü, 409 gazetecinin de yaralandığı kaydedildi.
İsrail’in yardım personeli ve polisi hedef alan 162 suç işlediği, 754 yardım personeli ile polisin öldürüldüğü belirtildi.
İsrail saldırıları nedeniyle Gazze’de 41 bin çocuğun ebeveynlerinden biri veya her ikisinden yoksun kaldığı aktarıldı.
Gazze Şeridi’nde 17 bin yaralının uzun süreli rehabilitasyona ihtiyaç duyduğu, yaklaşık 850’si çocuk 4 bin 700 kişinin uzvunun kesilmek zorunda kaldığı aktarıldı.

65 bin çocuk açlık nedeniyle ölüm tehdidi altında
İsrail ordusunun baskın yaptığı Gazze Şeridi’ndeki hastanelerde 7 toplu mezarın tespit edildiği ve bu toplu mezarlardan 529 Filistinlinin cenazesinin çıkarıldığı belirtildi.
Gazze’de 65 bin çocuğun yetersiz beslenme ve gıda eksikliği nedeniyle ölüm tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı, çeşitli hastalıklardan sıkıntı çeken 3 bin hastanın da Gazze dışında tedavi altına alınması gerektiği vurgulandı.
Yerinden edilen Filistinlilerin barındığı 236 merkez hedef alındı
İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’nde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı 236 barınma merkezini hedef aldığı kaydedildi.
İsrail’in “insani bölge” olduğu iddiasında bulunduğu alanın Gazze’nin sadece yüzde 10’unu oluşturduğu aktarıldı.
Ancak İsrail’in “güvenli” olduğunu iddia ettiği Gazze’nin güneyinde yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı El-Mevasi bölgesini 38 kez bombaladığı vurgulandı.
Hayati tehlikesi bulunan ve Gazze dışında tedavi edilmesi gereken yaralı sayısının 22 bin olduğu ve işlemleri tamamlanan 14 bin kişinin Gazze’den ayrılmayı beklediği belirtildi.
Yetersiz sağlık hizmeti nedeniyle 12 bin 500 kanser hastasının ölüm tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğu ifade edildi.

Gazze’de 2,1 milyon kişide bulaşıcı hastalık tespit edildi
Yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı kalabalık barınma merkezlerindeki insanlık dışı duruma işaret edilerek, yerinden edilme sonucu 2 milyon 136 binden fazla kişide bulaşıcı hastalık ve 71 bin 338 kişide de “Hepatit A” vakasının tespit edildiği bilgisi verildi.
Gazze’de sağlık bakımı verilemediği için yaklaşık 60 bin hamile kadının, İsrail’in ilaç girişine izin vermediği için de kronik hastalığı bulunan 350 bin kişinin hayati tehlikesinin olduğu kaydedildi.