EdebiyatKitap DünyasıKültürSanat

Edebiyatın vazgeçilmez unsurlarından hikaye veya öykü sanatı

Kıssadan tarihe, menkıbeden rivayete, mitten destana, masaldan fıkraya, latifeden nükteye kadar uzanan bir kullanım alanı olan hikayenin edebiyattaki karşılığı günümüzde öykü kelimesi ile ifade ediliyor. Edebiyatın vazgeçilmez unsurlarından hikaye veya öykü sanatı nedir? Öykü nedir? Hikaye nedir? Hikayenin unsurları nelerdir? Öykünün tarihçesi nedir? Tüm bu sorulara aşağıdaki sayfada yanıtlar veriliyor.

Hikaye veya diğer adıyla öykü tanımlanırken farklı sözlüklerde farklı ifadelerle tanımlanmıştır.

Ferit Develioğlu’nun Osmanlıca-Türkçe sözlüğünde; “Anlatma, roman, masal, olmuş bir hadise” olarak tanımlanıyor öykü…

Şemsettin Sami, Kamûs-ı Türki’de “Nakletme, bir vak’a ve sergüzeşti sırasıyla anlatma, rivayet, hakiki veya uydurma ve ekseriya hisse kapmaya mahsus sergüzeşt ve vukuat, kıssa, mesel, roman” der.

Türk Dil Kurumu sözlüğünde ise “Bir olayın sözlü veya yazılı olarak anlatılması; gerçek ya da tasarlanmış olayları anlatan düz yazı türü, öykü, aslı olmayan söz, olay” diye tanımlanmaktadır.

Öykü konusundaki bu ve benzeri tanımlar incelendiğinde hepsinde vurgulanan ortak özellikler “anlatma, masal, roman” kelimeleri olduğu görülür. Söz konusu kelimeler, bu edebiyat türünün tarihsel süreç içerisinde yüklendiği işlevleri veya karşıladığı türleri anlatmaktadır.

Daha kapsayıcı bir tanım olarak; hikayenin (öykünün) tanımı şöyle yapılabilir: “Gerçekte olan ya da olması muhtemel olayları anlatan edebi türe hikaye denir. ” Fakat bu tanım, hikayenin sadece klasik tanımıdır. Aslında Edebiyatta, Vak’a (olay) hikayesi ve durum hikayesi diye iki ana öykü türü vardır. Bu tanım sadece birinci tür yani Vak’a hikayesi için geçerlidir. Çünkü hikayenin ikinci türü olan “durum hikayesi” alanında bir olaydan değil, hayata ve insan davranışlarına dair bir durum’dan söz edilir. Böylesi durum hikayeleri Çehov tarzı da denilen hikayeler olarak bilinir. Daha geniş ifadesiyle hikaye tanımı: “Gerçekte olan ya da olması muhtemel olayları ve durumları anlatan edebi tür” olarak ifade edilebilir.

Hikayenin (öykünün) unsurları

Kurgu:

Kurgu veya kurmaca bir öyküde veya genel anlamda bir edebi eserde, o metni meydana getiren yapı unsurlarının birleşmesinden doğan ön tasarımdır. Kısaca eserin iskeletidir, yapısıdır, inşasıdır.

Kurgu veya kurmacanın dış ve iç unsurları bir arada olur. Dış unsurlar; bölüm, perde, sahne, kıt’a, giriş, netice vb. bölümlendirmeler eserin harici yani dış kurgusuyla ilgilidir.

Eserin iç kurgu unsurları ise; dil, ritm, aksiyon, durum veya üsluptur.

Kurgu sadece bu iç ve dış unsurların birleşimi ile oluşmaz. Bunların tematik uyumu ve birbirleriyle olan alışverişi de önemlidir. Aslında yazar, eserin kurgusunu hikayeyi anlatırken hikaye ile birlikte belirler. Yani form ve konu aynı zamanda ve paralel olarak gelişir. Bu yönüyle kurguyu hikayeyi bir arada tutan iskelet olarak düşünmek mümkündür. Her ayrıntı bir kurgu ögesidir. Bu bir binanın kütüğü ve nakışının bir bütün teşkil etmesine benzer.

Kurgu veya kurmacanın vazgeçilmez unsuru, gerçekle olan ilişkisidir. Gerçek dünyanın varlıklarından, özelliklerinden ve unsurlarından yararlanmayan bir kurgu düşünülemez. Gerçek dünyanın dışında tasavvur edilen bilim kurgu eserlerde bile kahramanlar veya çevredeki bazı dekorlar, zaman mekan dekor ve olay örgüsü gerçek dünyadan esinlenerek oluşturulur.

Olay / Olay Örgüsü:

Olay bir hikayenin ya da diğer adıyla öykünün içerisinde anlatılan her şeyin genel ismidir. Bu tanım birinci tür yani Maupassant tarzı denilen “Olay hikayesi” için geçerlidir. Çehov tarzı denilen “Durum hikayesi” içeriğinde olayın yerini herhangi bir insani durum alır. Aslında durum diye nitelenen şeyin içeriğinde silinmiş, metne yedirilmiş veya soyutlanmış varlığıyla bir veya bir kaç olay her zaman hissedilir. Öz ifadesiyle, bir öyküde olay unsuru bütünüyle ortadan kaldırılamaz.

Olay, bir öyküde yazarın hikayeyi yazarken okuyucunun takip etmesini istediği aksiyondur. Hikayeyi anlatan yazarın anlatım kronolojisi gerçek hayatla aynı olabileceği gibi, tamamen farklı da olabilir. Mesela yazar, kahramanın hayatını gençlikten başlayıp yaşlılığa doğru anlatabileceği gibi; tam tersini yaparak yaşlılık döneminden başlayıp geri dönüşlerle gençlik dönemlerini de anlatabilir.

Anlatıcı:

Hikayede anlatıcı eserdeki tüm olayı anlatan / nakleden kişi veya varlıktır. Anlatıcı bir insan olabileceği gibi hayvan, ağaç, çiçek, dağ, taş, ırmak, deniz vb. varlıklar da olabilir. Yazar hikayeyi anlatırken bu varlıkların ağzından konuşur. Anlatıcı, yazar tarafından seçilmiş ve konuşma alanı belirlenmiş bir fiktif varlıktır. Yazarın görmek istediği ve bir takım düşünceler yüklediği kısa bir süre için yani öykü bitinceye kadar sahnede tuttuğu bir varlıktır. Yani yazarla anlatıcı aynı kişi değildir. Anlatıcı bir öyküde yazarın sözünü emanet ettiği veya kimliğine büründüğü kimsedir.

Bakış açısı:

Bakış açısı, olaylar, nesneler, durumlar karşısında yazarın sahip olduğu donanım vasıtasıyla vardığı yargılama ve algılama kudretidir. Aslında her insan dış dünyayı kendi bakış açısı yani sahip olduğu birikimle yani donanımla algılar. Bu yönüyle her insan için farklı yargı ve algı türleri oluşur. Öykü anlatıcısının hayatta yaşadığı tecrübeler yani donanımı onun olaylara ya da durumlara bakış açısını tayin eder.

Mekan:

Mekan bir eserde, yani kurmaca metinde olayın veya durumun yaşandığı yerdir. Mekan içinde yaşadığımız dünyadan örneğini, modelini alabileceği bir yer olabilir. Mesela : Şehir, tren, otobüs, çarşı, pazar, uçak, iş yeri vb. Mekan bazen tamamen hayali de olabilir. Özellikle bilim kurgu eserlerde kahramanlar veya temel unsurlar gerçek dünyadan hareketle ortaya konulsa da tamamen kurmaca / muhayyel mekanlara da sıkça rastlanır.

Zaman:

Edebi eserde zaman, gerçek zaman ve kurmaca zaman bağlamında birbirinden ayrılmaktadır. Buna eserdeki zaman ve eserin dışındaki zaman da diyebiliriz. Yazarın eserini yazdığı, eserdeki zaman takvim ve saatle ölçülen gerçek hayata ait zamandır. Eserde kullanılan zaman kurmaca zamandır. Eserde anlatılan olayın geçtiği bir zaman vardır. Bu zaman takvimle ölçülebilse de kurmaca bir zamandır.

Şahıs Kadrosu:

Şahıs kadrosu bir öyküde yer alan ve dolaylı veya dolaysız olarak anlatılan olay veya durumla bir ilişkisi bulunan varlıkların tamamıdır. Bunlar birer insan olabilecekleri gibi; edebiyattaki teşhis sanatı kullanılarak şahıslaştırılmış canlı veya cansız varlıklar da olabilir. Mesela konuşturulan bir hayvan veya deniz örneğinde olduğu gibi…

Dekoratif Unsurlar:

Hikayede ana karaktere veya olayın kendisine pek fazla etki etmeyen, fakat ona katkıda bulunan yani olayın gerçekleşmesinde bir işlevi bulunmayan ögelerdir. Öyküde geçen olay veya duruma göre canlı veya cansız herhangi bir nesne dekoratif unsur görevini yüklenebilir. Mesela hikayede geçen bir telefon kulübesi bir dekoratif unsur olabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir