EdebiyatHaber-Yorumİlginç yerlerKitap DünyasıKoleksiyonKültürSosyal-ToplumsalTarih ve Medeniyet

Topkapı Sarayı’nda Yazma Eserler Kütüphanesi Açıldı!

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Valiliği, 21 bin 438 eserin bulunduğu Topkapı Sarayı Müzesi’nde yer alan El Yazma Kütüphanesini restore etti. Yazma Eserler Kütüphanesi, Kültür ve Turizm Bakanı Çelik’in katılımıyla 9 Eylül Pazartesi günü törenle açıldı. Araştırmacılar harika bir gelişme olarak, Topkapı Sarayı’nda yazma eserler kütüphanesi açıldı!

Topkapı Sarayı Müzesi’nde toplanan eserlerin içinde bulunduğu ve 2007 yılına kadar Ağalar Camii’nde hizmet veren El Yazma Kütüphanesinin, restorasyon ve yeni depolama sistemlerinin oluşturulması çalışmaları tamamlandı.

eskieserler_kutuphanesi

Ortalama 3 milyon liranın harcandığı kütüphanede muhafaza edilen el yazması eserler, her türlü depreme, yangına ve neme karşı modern teknolojiyle korunacak.

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun katıldığı törenle açılan El Yazma Kütüphanesi; modern kütüphanecilik sistemleriyle, kitapların yalnızca saklanarak korunmasına değil, sergilenmesine ve gerektiğinde yararlanılmasına da hizmet edecek.

El yazması eserlere hizmet etmenin kendisi için birincil mesele haline geldiğini söyleyen Bakan Çelik, açılışta yaptığı konuşmada; bir gün görevden ayrıldıktan sonra arkasından “yazma eserlere hakkıyla hürmet ve hizmet etti” denilmesini istediğine dikkat çekti.

TOPKAPI SARAYI YAZMA ESERLER KÜTÜPHANESİ KOLEKSİYONUNDA 21 BİN 438 ESER VAR

Bu müze içerisinde fevkalade değerli eserler var. Toplam 21 bin 438 adet eser yer alıyor. Bunların 18 bin 622 adedi el yazması, 2 bin 816 adedi nadir basma. Yaklaşık 600 el yazma kitap ve murakka içinde toplamda on bini geçen minyatür de buranın en büyük hazinelerinden bir tanesi…

Burada bütün bir insanlık tarihinin değerini artıran, ona yön veren eserler var. Osmanlı kitap sanatının başyapıtlarından Karahisari Kuran-ı Kerimi, erken döneme ait 1330-31 tarihli ve minyatürlü İncü Şahnamesi var.

Yakın zamanda sergiler aracılığıyla ziyaretçiyle buluşturulan, başta 1513 tarihli Piri Reis’in dünya haritası; ayrıca dünyada başka örneği olmayan Kitab-el Bahriye, Cami’üt Tevarih, Divan-ı Hazik, Selimname, III. Murad Surnamesi gibi muhteşem eserler var.

MODERN GÖRÜNÜM KAZANAN NADİR ESERLER KÜTÜPHANESİ GURUR KAYNAĞIMIZ

Nadir Eserlerin içinde bulunduğu kütüphane, 1928 yılında 13 müstakil kitaplığın Ağalar Camii’nde bir araya getirilmesiyle vücut bulmuş.

Ağalar Camii 2007 yılına kadar kütüphane olarak hizmet vermiş. Fakat 1999 depreminde zarar görünce restorasyon ihtiyacı gündeme gelmiş ve gerekli restorasyonlar yapılmış.

Hâlihazırda, İslam tarihinin en değerli eserleri burada yer alıyor. Şimdi bu kütüphane modern bir görünüm aldı ve gurur duyacağımız bir hale geldi.

İNSANLIĞA AİT BU ZAMAN ÜSTÜ NADİDE ESERLER BİZLERE YOL GÖSTERİYOR

İnsanoğlunun bütün hayatı zamanda ve mekânda kendisini konumlandırma arayışıyla geçiyor. Bunun içinde bir belleğe, bir yol haritasına ihtiyacımız var. Bu yol haritasını herkes kendi meşrebine göre, kendi tercihine göre farklı şekillerde arıyor.
Buranın benim açımdan önemi zamanda ve mekânda kendimizi nasıl konumlandıracağımıza dair bize yol gösteren, aslında eski denilse de zaman üstü bir karaktere sahip olan bu nadide eserleri barındırmasıyla ilgili.

Burayı sadece kendimize ve Türkiye’ye ait görmüyoruz. Burası bütün bir İslam dünyasına, bütün insanlığa ait bir mirası barındırıyor. Cihanşümul bir karakteri var.

İNSANLIK ADINA BU KÜLTÜREL MİRASI KORUYORUZ

Burada yabancı konuklarımızı ağırladığımız zaman; onlara buradaki her bir taşın, her bir sembolün ne anlama geldiği anlatıldığı zaman büyük bir birlik ve beraberlik duygusunun içerisinde buluyorlar kendilerini.

Dolayısıyla burası bizim ülkemiz ve milletimiz adına değil, sadece Müslümanlar adına da değil, bütün insanlık adına nöbetini beklediğimiz bir yer. Bu mirası bütün insanlık adına koruyoruz.

YAZMA ESERLERE HİZMET BİRİNCİL MESELEMDİR

Bakanlık görevimden önce burasını entelektüel olarak zihnimde çok kıymetli ve merkezi bir yere koymuştum. Bu görevi üstlendikten sonra buraya her gelişimde, burayla ilgili önüme gelen her meselede, her dosyada burası hayatımın geri kalanından çok daha fazla bir öneme sahip oldu bu 8 ay içerisinde. O sebeple buraya sahip çıkmak buradaki eserlere hizmet etmek benim için birincil mesele haline geldi.

eski kitap, Sanatsal anlatım: Edebiyat üzerine

YAZMA ESERLERE HİZMET VE HÜRMETLE ANILMAK İSTERİM

Zaman zaman hepimiz tercih ettiğimiz politikalarla ilgili çeşitli eleştirilere uğruyoruz. Bunların birçoğu değişik şekillerde dillendirilebilir. Fakat bana derseniz yapmak istediğiniz en önemli iş nedir? Bir gün bu görevden ayrıldıktan sonra arkamdan “yazma eserlere hakkıyla hürmet ve hizmet etti” desinler bu bana yeter. Başka bir şey beklemiyorum. Onun dışında her alanda başarısız bulabilirler. Ama yazma eserlere hakkıyla hizmet ve hürmet etmek için elimden geleni yapacağım.

TOPKAPI SARAYI GELECEK KUŞAKLARA ASLİ KİMLİĞİYLE AKTARILACAK

Bu mekân da aslında siyasi sebeplerle yaşadığımız kültürel travmanın bir neticesi olarak bir takım müdahalelere uğramış. Aslında bir devlet merkezi olarak konumlanmış ve gelecek nesillere de o karakteri, o kimliği ile ulaştırılması gerekiyordu. Fakat bir reddi miras geleneğinin bir neticesi olarak, biraz müzeye çevirelim derken, bir takım suni müdahaleler de yapılmış.

Bununla ilgili, Haluk Hocamız önümüze bir dosya koyduğunda, şimdiye kadar alınamayan bu kararı aldık ve burası asli kimliği neyse ona döndürülecek ve o şekilde bundan sonra gelecek nesillere ulaştırılacak.

Topkapı Sarayı’nın asli karakterine döndürülmesiyle ilgili çalışmaları bundan sonra da aynı şekilde devam ettireceğiz.

TOPKAPI SARAYI HERKES İÇİN MANEVİ BİR SORUMLULUK

Ayrıca, burada bir şeyi de belirtmek isterim: Buraya hizmet eden siyasetçi, bürokratlarımız, hocalarımız, bütün arkadaşlarımız, bütün yetkililer hakikaten buraya sadece bir görev gözüyle bakmıyorlar. Bir manevi sorumluluk gözüyle bakıyorlar.

Dolayısıyla burası bugün dünden daha iyi ve yarın da daha iyi olacak. Biz bu eserlerin daha çok duyurulması, daha çok korunması, daha titiz bir biçimde aktarılması ve araştırmacıların buradan daha çok faydalanabilmeleri için elimizden geleni yapacağız.

Bunlar geçmişe ait değerler değil, geleceğimizin tarihini yaratacağımız temel zeminlerdir. Dolayısıyla bütün yaptığımız bu çalışmalar bir bakıma geleceğimizin yol haritasını belirlemek bakımından da, belleğimizin kodlarını koyması açısından da, Kültür Bakanlığının Kültür Bakanlığı olarak bu millete sorumluluğu açısından da merkezi bir rol oynamaya da devam edecektir.

Kaynak: www.kulturturizm.gov.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir